Gecikmiş Konuşma mı? Otiz mi? BEKAM Samsun Dil ve Konuşma Terapisi Yazıları
Gecikmiş Konuşma mı? Otizm mi?
Dil gelişimi çocukluk çağında önemli bir gelişim basamağı ve kilometre taşıdır Çocuklarının dil ve konuşma gelişimindeki gecikmeler, ebeveynler için endişe verici olabilir. Birçok durum dil ve konuşma zorluğuna yol açabilir.
Bu yazıda konuşma gecikmesinin iki nedeni olan konuşma gecikmesi ve otizm spektrum bozukluğunu ele alacağız. Her iki durumun dil yönünden özelliklerini, aralarındaki farkları ve hangi belirtilerde dikkatli olunması gerektiğini ele alacağız.
Konuşma Gecikmesi
Çocuğun dil ve konuşma becerilerinin yaş ve gelişim düzeyine göre geri kalması ve/veya gecikmesi ya da bu becerileri kazanmakta zorlanmasıdır. Bu gecikme, genellikle diğer gelişim alanlarında sorun olmaksızın ortaya çıkar ve çocuk dil dışındaki alanlarda tipik gelişim gösterir.
En önemli belirtiler çocuğun ilk kelimeleri söylemeye geç başlaması ve kelime dağarcığının yetersiz olmasıdır. Buna karşılık sözsüz iletişim becerileri genellikle iyidir. Jest ve mimiklerle iletişim kurar, ilgi ve ihtiyaçlarını işaretle gösterir. Sosyal etkileşimlerde isteklidir. Göz teması kurar. Akranları ile oyun kurar ve oynar.
Otizm Spektrum Bozukluğu
Sosyal etkileşim, iletişim ve davranışlarda belirgin zorluklarla karakterize nöro-gelişimsel bir durumdur. Otizm, bireyden bireye değişiklik gösteren geniş bir yelpazede belirtilerle kendini gösterir.
Otizmde görülen dil problemleri; dil gelişiminde gecikme, tekrarlayıcı konuşma (ekolali) veya konuşmanın tamamen olmaması şeklinde olabilir. Bu çocuklar göz teması kurma, sosyal ipuçlarını anlama ve arkadaşlık kurma gibi dil dışı gelişim alanlarında da zorluk yaşarlar. Çağrıldıklarında isimlerine dönmeme ve tepki vermeme otizmin sık bir bulgusudur.
Otizme sahip çocuklar sözsüz iletişim becerilerinde de iyi değildir. Komutları almakta, anlamakta ve uygulamakta, ilgi ve isteklerini ifade ve işaret etmekte zorluk yaşarlar. Jest, mimik ve sözlü olmayan taklit yetenekleri de iyi değildir.
Oyuncaklarla amacına uygun şekilde oynamakta ve kurallı oyun kurmakta zorlanırlar. Akranları ile iletişim kurmaktan ve kurallı oyun oynamaktan kaçınırlar. İlgi alanları kısıtlı ve genellikle sıra dışıdır.
Sterotipi olarak adlandırılan aynı hareketleri tekrarlama (tekrarlayıcı davranışlar), rutinlere sıkı sıkıya bağlı olma ve değişikliklere direnç diğer sık görülen bulgulardır. Otizme sahip çocukların büyük bir kısmında ses, ışık, tat, koku veya dokunma gibi duyusal uyaranlara aşırı veya az tepki verme gibi duyusal problemler vardır.
Yukarıda verilen bilgiler ışığında dil gecikmesi ile kendini gösteren iki durum arasındaki farklar aşağıdaki gibi listelenebilir:
Konuşma gecikmesi:
- Göz teması normaldir,
- İsmini tanır ve adı ile seslenildiğinde bakar,
- Komutları anlar ve uygular,
- İsteklerini sözlü olarak ifade edemese de işaret ederek gösterir,
- Sözsüz iletişim becerileri genellikle iyidir,
- Jest, mimik ve sözlü olmayan taklit yetenekleri genellikle iyidir,
- Oyuncaklarla amacına uygun şekilde oynayabilir ve oyun kurabilir,
- Akranları ile iletişim kurar, oyun ve kuralları anlar ve uygular
- İlgi alanları çeşitlidir.
Otizm:
- Göz teması az ya da hiç yoktur,
- Adına nadiren bakar veya hiç bakmaz,
- Komutları almakta, anlamakta ve uygulamakta zorluk yaşar,
- İsteklerini ifade ve işaret etmekte zorluk yaşar,
- Sözsüz iletişim becerileri kötüdür,
- Jest, mimik ve sözlü olmayan taklit yetenekleri kötüdür,
- Oyuncaklarla amacına uygun şekilde oynamakta ve oyun kurmakta zorlanır,
- Akranları ile etkileşim kurmak ve kurallı oyun oynamaktan kaçınır,
- İlgi alanları kısıtlıdır,
- Tekrarlayıcı davranışları (ekolali) vardır
- Yeni durumlara adapte olmakta zorlanır, genellikle değişime dirençli ve inatçıdır.
Neden ne olursa olsun tüm konuşma gecikmelerinde ayrıntılı değerlendirme yapılmalı, varsa altta yatan neden ortaya çıkarılmalıdır. Bu amaçla çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı, çocuk psikiyatrisi uzmanı, dil ve konuşma terapisti, çocuk gelişimci ve gerekli durumlarda diğer sağlık profesyonellerinden destek alınmalıdır. Ayrıca çocuk için dil yönünden zengin bir çevre oluşturularak ev ve diğer ortamlarda çocuğun dil gelişimini destekleyici oyun ve etkinliklere öncelik verilmelidir.
Doç. Dr. M. Şükrü PAKSU Çocuk Kliniği
Atakum-Samsun